kendini kaybetmenin köprüsünde ne yapıyordum?

kendimi kaybetmenin köprüsünde ne yapıyordum?

kendimi kaybetmenin köprüsünde kendimi mi arıyordum, herkes gibi? 

Sanmam.

Biraz ağladığımı hatırlıyorum.

Biraz değil tamam, çok ağlamıştım.

Yalnız mıydım o köprüde? Çok da hatırlamıyorum.
İnsan kendini kaybederken insansız ve silahsız olmalı.


Kendimi kaybetmenin köprüsünden nereye gidiyordum?
Öyle ya, insan köprüleri yalnızca bir yerden bir yere giderken kullanır.
Ben, kendimi kaybetmenin köprüsüne bir ev yapmak mı istiyorum?
Hayır, bunu kendime yakıştırmadığım aşikar.
Hani yolcuyum ya ben.
Kimden kaçtığı bile belli olmayan yolcu...


Bir ateş yaktım az önce.
Küçük kağıt parçaları toplayıp taşları birbirine sürttüm.
Çırılçıplak ve soğuktum, ısındım.


Kendimden mi kaçıyordum peki?
Sanmam.
Ben ısınırken o da oradaydı.
Kendimi kaybetmenin köprüsünde bir başıma ateşten bir evde oturuyordum.
Ateş ketum ve durgundu.


Kendimi mi kovalıyordum o köprüde?
Ateşten bir köprüde evimden kaçıyordum.