15 Kasım 2019 Cuma

anneanneme.





Öğrenmem gereken çoğu şeyi senden öğrendim.
Sen benim ilk öğretmenimdin.
Karışık kızartma yapmayı, örgü örmeyi, sinirimi çenemden çıkarmayı...
Bana öğrettiklerini öğretiş tarzından da birine bir şeyleri nasıl öğretebileceğimi öğrendim; konuşmak çözüyor mu sahiden her şeyi?

Her pazar balkona çıkıp gelişimizi beklerdin.
Taşlı yoldan avluya oradan da balkona koşarak çıkıp "Ben geldim, seni çok özledim." diye boynuna atılmayı çok özledim...
Sen de taş avluyu, köyünü özledin; biliyorum.
Artık kelimelerin birbirine karışıyor, düzgün cümleler bile kuramıyorsun ama dilinde hep köyün, yaylan var.
Çünkü sen oraların güzeli oraların kızıydın.
Bana Kız Uçan tepesini anlattığın zamanı hatırlıyor musun?

Hayatımda senden daha güzel hikaye anlatan biriyle tanışmadım.
Anlattığın her şeyi öyle güzel anlatırdın ki, ağzının içine bakardım resmen.
Senin gibi öykü anlatmayı öyle özlüyorum ki...
Keşke hikayeler anlatmaya devam etsen bize.

Seninle yaptığımız yemekleri özlüyorum.
Ispanaklı böreklerini, binbir çeşit otları, onların neye iyi geldiğini bilmeni;
Sana dair her şeyi özlüyorum canım benim.

Şimdi yalnızca bir yatakta yatıp bir şeyler sayıklıyor olman dayanılmaz geliyor bana.
Böyle olacağını hiçbirimiz tahmin edemezdik sanırım.

Yine de yine de seninle her anımızı dolu dolu geçirdiğimizi düşünüp mutlu oluyorum.
Bana muhteşem bir çocukluk hediye ettin, bunu senden başkası yapamazdı.

iki kabus.

bir. elli yaşındayım. otuzlarımın başında, sırf  yalnız kalmamak için makul bulduğum bir adamla evlenmişim. adam kel ve göbekli ama benim se...