18 Aralık 2018 Salı

yaz kızım.



Yaz kızım.
 Uzaklaşan günlerin güzelleşmesini ve güzel günlerimizin de giderek uzaklaşmasını yaz.
Seni sevenin aslında nasıl da senin için değil kokun için geldiğini yaz.
Aynı hisler, aynı kaybolmuşluk ve yok olmak istemek hissi.
Kokuna kanıp geldiler; gerçeği görüp gidecekler.
Hiç şaşmaz; kader mi dersin yazgı mı yoksa kötü şans mı?
Vermeden alamadığımız duygularımızı yaz.
Başkalarına bahşedilenleri bizim almak için bire bin verişimizi yaz.

İncecik bir buzun üstünde yürüme hissini yaz kızım.
Sen o ışığın kaynağıymışşın ki yalnızca. 
Sen olmasan ışığın olsa yetermiş.
Işık her yerden gelir oysa; güneş misin, ay mı, venüs mü hiçbir önemi yok.

Sen, onlar da senin ay olduğunu biliyorlar sandın.
Açtın içini.
İyi bok yedin.
Bunun iyi hissettireni yok kızım.
İçini açtığın "senin" içine bakmak istedi mi?
Hiç sordun mu kızım, emin miydin bunu yaparken?
Her uçurumdan atlanır mı canım kızım?
Her yerin yara bere. 
Her yerin delik deşik.
Bu sefer talihsizsin üstelik.
Bu sefer kimse yanına gelip "Benden oldu, buradan atladın; ya ben geçireceğim bunu ya da ben de atlayacağım aynı yerden." demiyor.
Çünkü senin için değil ışığın için gelmişti.
Fark etmez yani onun için.
Yan tarafta ışıklı, bol ışıklı bir daire var bak. 
Oraya da gidebilir.
Biri eğer "oraya da gidebilir"se kızım; bırak gitsin.
Oraya da gidebilenin peşinden koşulmaz.
Oraya da gidebileni yakalayan olmamıştır daha.
Elinde harcanmış zamanın ve keşkelerinle kalıverirsin ortada.
Utancından kendine ev de olamazsın.
Kendinden kaçarken sakatlarsın kalbini, sanki daha önce sakatlamadın.

Yaz kızım, çiçekli bahçelerde çiçekleri ezmeden dolaşmak yalnızca bahçe sahibine özgüdür.
Neden açtın kapısını bahçenin?
Neden açtın?
Neden?
Ezsinler, yıkıp geçsinler diye.


Sen yokmuşsun aslında canım kızım, rüzgarından ibaretmiş her şey.
Kabullenmesi zor belki ama beklentisizliğine eklenen yeni bir katman işte bu da.
Buna sevin.
Aralık bıraktığın kapıdan geçemeyecek bundan sonra kimse.
Kapıyı neden aralık bıraktın?
Geçemesinler diye.


Onlara haber ver.
Yeni bir duvar örüyorsun.
Yaşasın!
Elinden gelenin en iyisini yap, becerebildiğin en iyi duvarı ör kızım.
Çünkü sen; bir zamanlar başka duvarlar yıkılsın diye ordular bile yaratmıştın.
Senin sevgin ordular yaratır.
Bunu unutma.
Seni seven senin gibi sevmiyor seni.
Bunu da sık sık hatırla.
Işığını görüp gelen, seni yalnızca ışığın için sevene yeni bir duvar örme zamanı şimdi.
Görünmeyen duvarların ve aralık bırakılan kapıların devri bir kez daha kutlu olsun.
Şimdi ve her zaman.


iki kabus.

bir. elli yaşındayım. otuzlarımın başında, sırf  yalnız kalmamak için makul bulduğum bir adamla evlenmişim. adam kel ve göbekli ama benim se...